Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Haziran, 2019 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

YOL

Yollar vardı. Karadeniz'in müteahitlerce altı boşaltılarak şehre döktükleri kumlar değil Askerlerimizi kör eden,şehit eden kumlarla dolu yollar. Yollar vardı. Üzerinde fakirliğin bile kol gezemediği kaynar yollar. Sımsıcak denemeyecek kadar kavurucu,kıvrımlı, bitmeyen yollar. Askerlerin çelimsiz bedenleri vardı. Ve rüşvet isteyen elleri. Ortadoğu'nun acıyla yoğrulmuş insanları vardı. Umudu Türkiye olanlar. Sarımsak kokusu vardı. Terle gözyaşıyla ölümle yoğrulmuş piramitler. Kediler vardı. Kulaklarında su kalmamıştı. Tartışan müslüman gençler vardı. Ortak lisanları Amerikancaydı Meydanlar vardı Hala hissediliyordu ayak izlerinin sıcaklığı Kırmızı binalar vardı Kerpiçler İşgüzar piçler vardı Öfke vardı Camiye alınmayan kadınlar Yollar vardı Varlığın içinde yokluk İmanın içinde imkan Sen'de ben vardım Ben'de sen Züleyha vardı Yusuf yoktu. Güzele dair sen vardın çünkü Ağlardın. Su'dan olsa yakardı gözyaşın beni Kırbaçlanan atlar v...

Erguvan Güzeli - Stearn Davis

Yıl 2019. İstanbulumuz ve Türkiyemiz seçim ile meşgul bir yıl geçiriyor.İstanbul'u konuşuyoruz dostlarımla. O kadim kenti meze yapıyoruz günlük sorunlara. Baki'nin, Nedim'in,Fikret'in Yahya Kemal'in Fazıl'ın, Karakoç'un kenti İstanbul yoruluyor biz konuştukça. Siyaset her geçen gün bizi daha fazla yoruyor. Tüm bunlar olurken 19.yüzyılda Abdulhamit devri olarak anılan Devr-i İstibdat'ta bir Amerikalı tarafından kaleme alınan ve OrtaÇağ'ın İstanbulunu anlatan bir kitap ile karşılaşıyorum. Bu kitabın ismi: Erguvan Güzeli. Bilinmeli ki Erguvan Roma Kayzerlerinin rengi. Ama sıradan bir Kayzer değil bu romandaki. İsuaralı bir çobanken önce orduya sonra devletin en tepesine giden imparator III.Leon'un sıradışı hikayesi. Leon romanda zalim bir diktatör gibi gözükse de gençlik aşkı Antuza'nın karşısında bir aslandan ziyade kedi oluyor. Konu: İstanbul sekizinci yüzyılın başında Emevi işgaline uğrar. Haragin olarak adlandırılan bu çöl...

YAZ TATİLİNDE KİTAP ÖNERİLERİ- KONUK YAZAR BARIŞ ÖZCAN

12 KİTAP                                  Barış abi, üniversite sınavı bitti ve yaz tatili başladı kendimi her yönden eksik hissediyorum. Benim gibi gençlere öneriniz var mı? Sanat ve sinema konusunda kendimi geliştirmek istiyorum, önerebileceğiniz kitaplar var mı? Var! Sevgili Hacer, bu yorumu “Heykeller neden beyazdır?” adlı son videomun konuşma metninin yer aldığı web sitemin yorumlar kısmına  yazmış . İnanmazsınız benim böyle bir  web sitem  var. Burada konuştuğum şeyleri orada yazıyorum. Yazmakla kalmayıp kullandığım kaynakların linklerini de ekliyorum. Ekliyorum ki konuyu daha ayrıntılı araştırmak isteyenler kaldığımız yerden devam edebilsinler. Hazır bu yorum ve pek çok benzeri yorum da gelmişken sizlere yaz için hazırladığım bir okuma listesini paylaşayım.  “Yaaa yazın da kitap okunur mu demeyin.” Okunur. Var mısınız kitaplara meydan okumaya! Challenge zamanı...

Altıncı Koğuş- Anton Çehov

        Kısa öykü türünün  ve durum hikâyesinin en önemli temsilcisi olan Rus yazar Anton Çehov , Altıncı Koğuş eserinde akıl hastanesindeki bir hasta ve doktor arasındaki felsefi çekişmeleri anlatıyor.Oldukça kısa bir kitap ancak derin anlamlar taşıyor. Çehov'un dili ağır olmamakla birlikte romanlarını ve öykülerini anlayabilmek için iyice sindirmemiz gerekiyor.Genel olarak öykülerinde mesajlar ileten yazar bu öyküsünde de toplumsal , felsefi ve siyasal mesajlarını eksik etmemiş. Kitaptaki betimlemeler ve tasvirler çok kuvvetli . Altıncı Koğuşu gözünüzde canlandırabilecek kadar iyi betimlemeler var . Bu durum Çehov Tarzı Hikâyenin en önemli unsurudur. Merak ve heyecandan çok duygu ve hayallere yer verilir ; fikre önem verilmez  , kişiler kendi doğal ortamlarında hissettirilir. Bu tarzın dünya edebiyatında ilk temsilcisi Anton Çehov olduğu için Çehov Tarzı Hikâye'de denilir . Bu kısa bilgiyi verdikten sonra konuyu kısaca bu bağlamda toparlamak istiyor...

Deliliğe Övgü- Erasmus

       Erasmus'un en çok bilinen 'Deliliğe Övgü' adlı eserini çok kez duymuştum fakat okumaya fırsat bulamamıştım . Aynı zamanda felsefe konulu kitaplar yayıncısı ve içeriği benim için önemli oluyor biraz. Aksi halde okuması oldukça zorlaşıyor. Hasan Ali Yücel serisini klasikler için kesinlikle tavsiye ederim . Mükemmel akıcılıkta bir kitap oldu benim için .Erasmus denilince aklımıza ilk olarak Rönesans geliyor . Hiç şüphesiz ki dönemin ustalarından biri sayılır. Erasmus bu kitabı yazdığı sırada Hristiyan Hümanizminin önemli temsilcilerinden olan Thomas More'nin davetlisi olarak İngiltere'ye gitmiştir. Erasmus aslında bu eserinde delilik kisvesi altında ironi yaparak düşündürmeyi amaçlamıştır.      Erasmus'un savunduğu Hümanizm küçümsemeyi reddeder . Yüzyıllardır küçümsenen , hor görülen halk kitleleri bu eserde yeniden değer kazanır. Burada delilikten kastı ; insanoğlunun tüm engellerinden kurtulması , bir nevi arınması ve özgürlüğe kavuşmasıdır...

Huzursuzluk- Zülfi Livaneli

YARIM GÜNDE BİTEN YARIM ASIR ETKİSİNİ ATLATAMAYACAĞIM ROMAN İnanmayan bir İbrahim Kötülüğe kurban gitmiş, Neo-Nazilerin ve İşıdcilerin katline uğramış bir Hüseyin Şeytan kabul edilen bir şengal çiçeği kız: Meleknaz Ve daha niceleri İstanbul'dan uçakla iki saate ne kadar uzağa gidebilirsiniz? Cevap: Sekiz bin yıla yani Mezopotamya'ya. Mezopotamya'nın kadim şehri Mardin'deyiz.Bir cinayetin kanlı ayak izlerinin peşinde.Çocukluk arkadaşı Hüseyin'in Amerika'da öldürülmesinin haberiyle yola çıkan gazeteci İbrahim, kendini onulmaz bir kan savaşının içinde bulur. Romanda Işİd zulmünden kaçarak Türkiye'ye kaçan Ezidi kızı Meleknaz ile ona yardım etmeye yemin etmiş,hayatındaki tüm konforundan vazgeçmiş ve tüm bunları hayatıyla ödemiş Hüseyin'in aşkını göz yaşları içinde okuyacaksınız. Hüseyin ismini aldığı peygamber torununun kaderini paylaşıyor: Bir dini anlaşmazlığa kurban gidiyor."Ben insandım." diyor son kez.Son kez bu dökülüyor ...

Ahmet Hamdi Tanpınar- Beş Şehir

    Erzurum, Konya, Bursa, Ankara ve İstanbul.     Türkiye deyince akla gelen ilk şehirlerden olan bu beş şehrimizi yirminci yüzyıldaki halleriyle Tanpınar'ın gözüyle okuyun.     Roma'dan Selçuklu'ya Osmanlı'dan Cumhuriyet'e binlerce yıllık bir mozaik olan Anadolu coğrafyasını okuyunca bu şehirlere bakış açunız değişecek. Bu kitap bir gezi kitabı değil. Ahmet Hamdi'nin bir iki gün kaldığı değil yıllarca öğretmenlik yaptığı, suyun içtiği, güneşinde demlendiği kentleri okuyoruz Beş Şehir'de. Beş şehirde şehirlerin unutulmaya yüz tutmuş hikayelerini , o kente uğramış ya da o kentte yaşayarak o kenti kenti yapan kimseleri ve seyyahların sultanı Evliya Çelebi'nin modern bir versiyonu olarak Ahmet Hamdi'nin şehir deneyimlerini okuyacaksınız.     Şahsen kitapta geçen bu beş şehrin sadece ikisine (İstanbul, Bursa) gidebildim. Kitabı okuduktan sonra en yakın zamanda diğer üçünü(Ankara,Konya,Erzurum) de tamamlayacağıma dair kendime söz v...