YARIM GÜNDE BİTEN YARIM ASIR ETKİSİNİ ATLATAMAYACAĞIM ROMAN İnanmayan bir İbrahim
Kötülüğe kurban gitmiş, Neo-Nazilerin ve İşıdcilerin katline uğramış bir Hüseyin
Şeytan kabul edilen bir şengal çiçeği kız: Meleknaz
Ve daha niceleri
İstanbul'dan uçakla iki saate ne kadar uzağa gidebilirsiniz? Cevap: Sekiz bin yıla yani Mezopotamya'ya.
Mezopotamya'nın kadim şehri Mardin'deyiz.Bir cinayetin kanlı ayak izlerinin peşinde.Çocukluk arkadaşı Hüseyin'in Amerika'da öldürülmesinin haberiyle yola çıkan gazeteci İbrahim, kendini onulmaz bir kan savaşının içinde bulur. Romanda Işİd zulmünden kaçarak Türkiye'ye kaçan Ezidi kızı Meleknaz ile ona yardım etmeye yemin etmiş,hayatındaki tüm konforundan vazgeçmiş ve tüm bunları hayatıyla ödemiş Hüseyin'in aşkını göz yaşları içinde okuyacaksınız. Hüseyin ismini aldığı peygamber torununun kaderini paylaşıyor: Bir dini anlaşmazlığa kurban gidiyor."Ben insandım." diyor son kez.Son kez bu dökülüyor kurumuş dudaklarından.
Mezopotamya'nın kadim şehri Mardin'deyiz.Bir cinayetin kanlı ayak izlerinin peşinde.Çocukluk arkadaşı Hüseyin'in Amerika'da öldürülmesinin haberiyle yola çıkan gazeteci İbrahim, kendini onulmaz bir kan savaşının içinde bulur. Romanda Işİd zulmünden kaçarak Türkiye'ye kaçan Ezidi kızı Meleknaz ile ona yardım etmeye yemin etmiş,hayatındaki tüm konforundan vazgeçmiş ve tüm bunları hayatıyla ödemiş Hüseyin'in aşkını göz yaşları içinde okuyacaksınız. Hüseyin ismini aldığı peygamber torununun kaderini paylaşıyor: Bir dini anlaşmazlığa kurban gidiyor."Ben insandım." diyor son kez.Son kez bu dökülüyor kurumuş dudaklarından.
Peki ne demektir ben insandım? Zülfi Livaneli bu sorunun cevabını arıyor gazeteci İbrahim'in gözünden.
Batı'yla Doğu arasında gerçekle masal arasında din ve dinsizliğin arasında huzursuz kuşkulu bir bekleyişle yaşayan günümüz insanın huzursuzluğu dile getiriliyor bu romanda.
Aslında
İnsan olmanın bu ağır sorumluluğu öldürülen Hüseyin gibi hepimizin sırtında.
Taşıyabilmek ümidiyle...İyi okumalar
Batı'yla Doğu arasında gerçekle masal arasında din ve dinsizliğin arasında huzursuz kuşkulu bir bekleyişle yaşayan günümüz insanın huzursuzluğu dile getiriliyor bu romanda.
Aslında
İnsan olmanın bu ağır sorumluluğu öldürülen Hüseyin gibi hepimizin sırtında.
Taşıyabilmek ümidiyle...İyi okumalar
Yorumlar
Yorum Gönder