Ana içeriğe atla

"Hocam, çocuğum ne okusun?"

  Son günlerde fazlaca işitmeye,görmeye,bildirimini almaya başladığım bir soru(n) var: Hocam çocuğum ne okusun?






 Türkçe ya da Sınıf öğretmenlerinin sünnet-i seniyyesi(yaşam tarzı) haline gelen bu soruya kendimin ve meslektaşlarımın adına yanıt bulmalıyım. Öncelikle teşekkür ederim bu soruya. Bu soru gelecekte bize aydınlık katmakta. Binlerce uyarıcıyla (telefon, tablet, televizyon  vb.) çepeçevre ettiğimiz çocuklarımız hala velileri sayesinde kitap denen can simidini hatırlamakta ve okumakta.




Eğitimin temel bir ilkesi vardır: Yakından uzağa.Önce yakın sonra uzak, önce Konya sonra Kenya...









Eğitim fakültelerinde [şehirlerin en uzak noktasına inşa edilmesi zorunlu binalar(!) ] Bir sınıfta eğitimin eğmek ve itmekten ziyade ilkesel,sistemli bir kültürlenme işi olduğu konuşulur. Bu kültürleme yol kenarında yetişen vahşi bir meyve ağacından Master Chef'te kullanılacak en kaliteli meyveleri çıkartmak gibi zor bir iştir.  Yıllar yılı egzoza ve her türlü kötü koşullara maruz kalmış ağaçlara tatlı aşılamalar yapmaktır eğitim .Nihayet aşımızın tutması için vahşi ve istendik meyvenin Aynı türden olması gerekir.




                                                   ( Trakya Üniversitesi Eğitim Fakültesi  )




Ne demek mi istiyorum? Tüm toplumların manidar bir sanatı olan teşbihle anlatalım.
Bir arabanız ya da bir bisikletimiz var. Issız, belirsiz, hizbe ve her an yapımı devam eden bir yolda gidiyorsunuz. Ne zaman duracağınızı bilmeden yaşıyorsunuz. Sonra yolculuktaki sağ koltukta oturan beyefendi ya da hanımefendi ile bir ağaç görüyorsunuz. Üzerinde al al müthiş meyveler...

 Bir armut, bir ayva, bir elma, bir kiraz ya da canınız ne isterse onu görüyorsunuz. Bu ağacın  her şeye evrilmesi muhtemeldir. Ağacının meyveleri -cevheri- ondan bir komposto ya da bir reçel ya da bir tatlı ya da doğrudan doğruya çay sonrası mideye indirmelik meyve tabağı ama ağaca yaklaştığınızda meyveler uzandığınızda bir bakıyorsunuz ki sizin meyveler kurtlu,çürümüş,kargalarca didiklenmiş ya da ekşisi tatlılığını unutturacak kadar mayhoş bir halde.

 >>>>>>>>>>>>>>>>>  





Peki, güzelim ağacı, meyveler 10 lira sınırına dayanmışken kereste mi yapalım? Hayır, aşılama kadim insanlığın dua ile iş birliği yaptığı vahşi bir meyveye istendik bir ağaç rolünün attığı ana verilen isimdir. Vahşi ağacınızın bir dalı törpülenir, budanır ve özü damarları kabuğundan arındırılarak çıkartılır sonra istendik ağaç arındırdığımız özle birbirine tutkal alır, en nihayet aşığınız ile birlikte artık vahşi ağaç dünyanın en güzel nimetlerini aşısı sayesinde paylaşır.



 Vahşi ağacımız -çocuğumuz- dur, yolumuz hayatımız işte bahsettiğim aşı da eğitim ve kitaplarımız başta da söylediğim gibi vahşi vişne en tatlı elma fayda vermez

Vişne kendinden olanı ister tüm diğer şeyler gibi. O zaman vişne vişneyi, elma elmayı, armut armutu istiyor madem bizim çocuk, bizim Adem ne ister? Elbette bir başka Adem. Yani bir Adem'in hikayesini 
Yeteneği, ilgisi, alakası nerede asılı? O askıya takacağız bizim gelecekteki ağacı. 
 Yani çocuğumuz neye meraklı önce bunu keşifle başlamalı.
 

        Bazısı hayvanları bazısı gökyüzünü hayal eder. Kimi futbolun kimi savaşlı oyunları kimi vurdulu kırdılı hikayeleri sever. Dert değil. Her kişi aslında hikayelerde kendini arar ve her kişi kendini kendisine anlatacak bir kitapla tanışmak ister. 
 Tanıştırmak bizim elimizde. Önce göreceğiz: hedef ne, ne istiyor, ne hayal ediyor, hangi yörenin türküsünü söylüyor, ne acılar tüttürüyor? İşte, bu sorular çocuğumuza içten işte soracağımız sorulardır.

 Mesela bir öğrencim var. Ders kaynatmaya bayılan bir hovarda. Adı diyelim Alex olsun. Alex öğretmenleri kızdırıyor ama tüm keşiflerde Alex gibilerden çıkmakta. Yani her öğrenci ne kadar çalışsın yaratıcılıkta bir Alex olamıyor.
Öyleyse Alex'e macera ve mizah kitapları önermekte fayda var. Yani vahşi elmaya elma aşılamakta





 Ya da bir başka çocuk sürekli müzikle meşgul olmakta.  NetD'nin en tutkulu izleyicilerinden biri.Romantizmde Juliet'e taş çıkarmakta. O zaman ona nitelikli ve rafineri kitaplar öneriyoruz.
"Hocam hangi kitaplardır bunlar?" İnanın, insana bir şeyler katan her kitaptır.




İlk başta çocuğu bırakın, en dandik dediğimiz şeyleri seçsin. Onlardan da sıkılır ama kendi seçimini her seferinde daha iyiye taşır.

En sonunda en rafine kitapta ona yetmeyecek ve ömrümün en güzel noktasında kimsenin hayal edemeyeceği yaratıcı bir projeye imza atacak Yani en güzel meyveler ile karşımıza çıkacak. İnsanlar onun yıllar yılı özenle büyüttü ruh deminden şifa bulur gibi olacak.




Hangi kitabı okumalı sorusunun 7 milyar faktöriyel cevabı var ama yeteneğe bağlı, ilgiye bağlı okutmalarınız size zaman kazandıracak yani Teksas-Tommiks de Dosto ve Tolstoy da size hiçbir okulun veremediği bilgileri veren bir kampüs olacak. Yeri gelince...






Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Yabancılara Türkçe Öğretimi Etkinliklerim

WORDWALL Tanışma ŞİMDİKİ ZAMAN IYOR A1   Şimdiki Zaman RESİM&KELİME Gelecek Zaman EMİR KİPİ SINIFTAKİ NESNELER A1 Nesneler Genel   Renkler Sayılar Günler  Hâ l ekleri  BEDENİMİZİ TANIYALIM-DEMBA BA  KİŞİ ZAMİRLERİ   AYLAR MEVSİMLER A1.GENEL TEKRAR SAAT KAÇ? Meyveler Yer Edatları Yer Edatları 2 Yer Edatları (ALTINDA-ÜSTÜNDE-İÇİNDE) Meslekler Meslekler Resim Bulmaca Geniş Zaman Fiil& Resim Tüm kipler&şahıs ekiyle cümle kurma oyunu   Zamire uygun şahıs ekini bulma KAHOOT 1. TANIŞMA    Tanışma 2 2. Gelecek Zaman 3. İsim Cümleleri 4. Saat 5. İyelik Eki 6. Akrabalar 7. Şimdiki ZAMAN 8. Temel Sıfatlar 9. Belirli Geçmiş Zaman 10. Ev 11. Meslekler 12. Meslekler 2 13. Sayılar Kıyafetler https://prezi.com/view/tOWmW7wpExPsq8hw2Zvr/ ZAMAN  https://padlet.com/2ogretmen1kitap/zaman

Okumamı Atatürk Emretti/Beyaz Zambaklar Ülkesi’nde

Beyaz Zambaklar Ülkesi’nde Atatürk’ün emriyle çevrilmiş ve tüm eğitim camiasına önerdiği; öğrencilerin ve öğretmenlerin okumasını emrettiği bir kitaptır. Kitabın adından mülhem Beyaz Zambaklar Ülkesi : soğuk iklimi ve coğrafyasında bolca yetişen zambakları ile ünlü Finlandiya’dır . Finlandiya 19.yüzyıldaki İsveç ve Rus işgali sonrası geç kavuştuğu bağımsızlığına rağmen bugün öğretmenleri sayesinde eğitimin dünyadaki öncüsü ve refah seviyesi yüksek olan ülkelerden biri haline gelmiştir. Finlandiya eğitim sistemi birçok ülkeye model ve -uygulanmasa dahi- Türk Eğitim sistemine de ilham olmuştur.   ''Tarih bazı milletlerin ve devletlerin feci sonlarını yazdığı gibi, bazı devletlerin ve milletlerin ilerleme ve yükselmesini yazmak için de parlak sayfalar açmaktadır.'' Bu kitapta; eğitim öncüsü Snelman’ın bir medeniyeti eğitimle, kültürle ve çalışmayla tüm Fin halkının müşterek katılımıyla nasıl inşa ettiğine ve Finlandiya’nın gerçek hikayesine şahitlik edece...

3 GÜNDE 500 SAYFA? - KAFAMDA BİR TUHAFLIK

Okumak konusunda tembel olduğumu düşünürüm.Kitapçıların,sahafların,kütüphanelerin yalnızca ince belli kitaplarına uzanırdı elim hep şimdiye dek.Peki çoğu kitabı sonuna gelmeden bırakırken, üç günde beş yüz sayfayı nasıl okuyuverdim? Önceki yazılarımızda okuma alışkanlığını kazanmanın yollarından ve bizim okumak için neler yaptığımızdan bahsetmiştik.Aslında okumak için temel gereksinim güdüleyici bir eser bulmaktır.Eğer şuana dek okumakla pek aranız yoksa sizi çağıran doğru kitaptan başla-ma-dığınızdandır. Küçükken İstanbul'da geçen yıllarımda şehrin sonu gelmez gürültüsü ve büyüleyici büyüklüğü hakkında düşünürdüm.Sokak,okul ve aile üçleminde herkes gibi karakter çizerdim kendime ergenliğimde. Şehir ve ben de büyümeye devam ettik.Düşünmeye hep devam ettim.Çoğu şeyi anlamlandıramazdım bazan. Sözün özü: Kafamda bir Tuhaflık vardı. Bir tavsiye üzeri elime aldığım Orhan Pamuk'un Kafamda Bir Tuhaflık romanındaki Mevlut karakteri bugüne kadar kendimi aradığım karakterle...