Ana içeriğe atla

21.yüzyılın rönesansı doğuracak adamla tanışın : Umberto Eco











Okumaya gönül vermiş herkes yazmaya da göz kırpmaya başlar. Ya bir masala heveslenir ya  gönül yazgısına. Herkes bir şey karalar. Plansız, programsız,taslaksız....
Taslak olmadan oluşunca krokisi çizilmemiş ev gibi kalır yazılarımız.
Temeli sağlam katları yetersiz.
Hikayesini tamamlayabilen küçük bir azınlık rastgelir kitapçı raflarında. Dostoyevski, Hugo,Baudlaire veya Umberto Eco yani yazar deriz onlara kısaca.
Yazma tutkusunu ve nasıl yazdığını yani bu işin mutfağını paylaşan bir kimseden bahsedeceğim bugün:
Bir lakap bile taktım: Altın içşici diyorum ona, Umberto Eco'ya.
O öyle bir romancı ki...
Ortaçağ tarihi doktora konusudur. Bir gün üniversitede bir dostuyla tarih konusunda ters düşer. Yıllardır sakladığı Ortaçağ'da suçlular, din adamları isimleri fıhristini çekmecesinden çıkarır. Bir kitap kaleme alır: Der Name Der Rose(Gülün Adı). Gülün Adı'nı kurgularken
önce olayın geçtiği katedrali çizimler Eco. Kurmacasında her şey gerçekçi olmalı, Joyce'nun sokağa tuttuğu aynadan bile net olmalıdır romanı.
Bu sebeple Eco roman karakterlerine bilerek anlatım bozukluğu ( tıpkı sıradan insanların sürekli yaptığı gibi), merdivende konuşulacak konuların süresini hesap ederek diyalogları kısa tutmayı, yediğimiz içtiğimiz her şeyin bizim fizyoloji ve pskolojimizi etkilediğini bildiği için de yemek tariflerini atlamaz. Günümüzden Ortaçağ'a bir okuma yapar. Bu okuma bize bugün tarih kitaplarında anlayamadığımız Ortaçağ'ın ne demek olduğunu en çarpıcı gerçekliğiyle anlatmaktadır.

1932'de İtalya'da doğan Umberto Eco geçtiğimiz yıllarda aramızdan ayrılan İtalyan göstergebilimci, yazar, estetik bilimci, filozof...
On parmağında on marifet.
Yazıları edebiyat kürsülerinde günlerce tartışılıyor fizik için Einstein veya Hawking ne ise edebiyat için Eco o. Sanırım ne kadar ehemmiyetli bir konumda olduğunu demin verdiğim roman yazma serüveninden de anladınız.
Eco *Genç Bir Romancının İtirafları* adını verdiği eserinde okurlarına sanatın nasıl oluştuğundan, yazarken nelere dikkat ettiğinden bahsediyor. Yanlış anlaşılmasın bu bir senaryo kitabı değil.
Eco; toplumsal şuuraltını oluşturan eserlere göndermeler yaparak onu var eden sanat eserlerini yeniden yorumlayarak iyi bir yazardan önce iyi bir okuyucu olmak gerektiğini savunuyor eserinde.
Ayrıca gerçeklik algımızın ne kadar suni olduğunu görüyoruz eserinde.
Okur kurmaca metni bile bile oradaki hikayeye bırakır kendini. Aslında biliriz Anna Karenina'nın Madam Bovary'in ya da Gregor Samsa'nın asla yaşamadığını. Ama onlarla duygusal bağlar kurarız.Böylece gerçekte yaşayan birçok insandan öteye geçer roman kahramanları.


Şimdi genç okur sana soruyorum. Binlerce sorunla yüz yüzesin. Aile, iş , ekonomi bir sürü dert bekliyor seni.
Pek iyi. Herkes üzerine gelirken kaçacağın tek kurtuluşun kitaplar olduğunu "okumak" olduğunu biliyorsun değil mi?
Öyleyse
Hayat edebiyatsız hiç çekilir mi?

O zaman haydi! Eco'nun peşinden rönesansı yeniden kurmaya...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Yabancılara Türkçe Öğretimi Etkinliklerim

WORDWALL Tanışma ŞİMDİKİ ZAMAN IYOR A1   Şimdiki Zaman RESİM&KELİME Gelecek Zaman EMİR KİPİ SINIFTAKİ NESNELER A1 Nesneler Genel   Renkler Sayılar Günler  Hâ l ekleri  BEDENİMİZİ TANIYALIM-DEMBA BA  KİŞİ ZAMİRLERİ   AYLAR MEVSİMLER A1.GENEL TEKRAR SAAT KAÇ? Meyveler Yer Edatları Yer Edatları 2 Yer Edatları (ALTINDA-ÜSTÜNDE-İÇİNDE) Meslekler Meslekler Resim Bulmaca Geniş Zaman Fiil& Resim Tüm kipler&şahıs ekiyle cümle kurma oyunu   Zamire uygun şahıs ekini bulma KAHOOT 1. TANIŞMA    Tanışma 2 2. Gelecek Zaman 3. İsim Cümleleri 4. Saat 5. İyelik Eki 6. Akrabalar 7. Şimdiki ZAMAN 8. Temel Sıfatlar 9. Belirli Geçmiş Zaman 10. Ev 11. Meslekler 12. Meslekler 2 13. Sayılar Kıyafetler https://prezi.com/view/tOWmW7wpExPsq8hw2Zvr/ ZAMAN  https://padlet.com/2ogretmen1kitap/zaman

Okumamı Atatürk Emretti/Beyaz Zambaklar Ülkesi’nde

Beyaz Zambaklar Ülkesi’nde Atatürk’ün emriyle çevrilmiş ve tüm eğitim camiasına önerdiği; öğrencilerin ve öğretmenlerin okumasını emrettiği bir kitaptır. Kitabın adından mülhem Beyaz Zambaklar Ülkesi : soğuk iklimi ve coğrafyasında bolca yetişen zambakları ile ünlü Finlandiya’dır . Finlandiya 19.yüzyıldaki İsveç ve Rus işgali sonrası geç kavuştuğu bağımsızlığına rağmen bugün öğretmenleri sayesinde eğitimin dünyadaki öncüsü ve refah seviyesi yüksek olan ülkelerden biri haline gelmiştir. Finlandiya eğitim sistemi birçok ülkeye model ve -uygulanmasa dahi- Türk Eğitim sistemine de ilham olmuştur.   ''Tarih bazı milletlerin ve devletlerin feci sonlarını yazdığı gibi, bazı devletlerin ve milletlerin ilerleme ve yükselmesini yazmak için de parlak sayfalar açmaktadır.'' Bu kitapta; eğitim öncüsü Snelman’ın bir medeniyeti eğitimle, kültürle ve çalışmayla tüm Fin halkının müşterek katılımıyla nasıl inşa ettiğine ve Finlandiya’nın gerçek hikayesine şahitlik edece...

3 GÜNDE 500 SAYFA? - KAFAMDA BİR TUHAFLIK

Okumak konusunda tembel olduğumu düşünürüm.Kitapçıların,sahafların,kütüphanelerin yalnızca ince belli kitaplarına uzanırdı elim hep şimdiye dek.Peki çoğu kitabı sonuna gelmeden bırakırken, üç günde beş yüz sayfayı nasıl okuyuverdim? Önceki yazılarımızda okuma alışkanlığını kazanmanın yollarından ve bizim okumak için neler yaptığımızdan bahsetmiştik.Aslında okumak için temel gereksinim güdüleyici bir eser bulmaktır.Eğer şuana dek okumakla pek aranız yoksa sizi çağıran doğru kitaptan başla-ma-dığınızdandır. Küçükken İstanbul'da geçen yıllarımda şehrin sonu gelmez gürültüsü ve büyüleyici büyüklüğü hakkında düşünürdüm.Sokak,okul ve aile üçleminde herkes gibi karakter çizerdim kendime ergenliğimde. Şehir ve ben de büyümeye devam ettik.Düşünmeye hep devam ettim.Çoğu şeyi anlamlandıramazdım bazan. Sözün özü: Kafamda bir Tuhaflık vardı. Bir tavsiye üzeri elime aldığım Orhan Pamuk'un Kafamda Bir Tuhaflık romanındaki Mevlut karakteri bugüne kadar kendimi aradığım karakterle...