Sayın müdürüm,kıymetli çalışma arkadaşlarım ve sevgili öğrenciler.
Bugün 26 Eylül 2019.
Ulu Önder Atatürk'ün başkanlığında toplanan Birinci Dil Kurultayı'nın yıl dönümünde, sizlerle birlikte olmaktan ve düzenlenen bu anlamlı etkinliği sunmaktan mutluluk duyuyorum.
Bir iletişim aracı olarak dil, yurttaşlar arasında duygu, düşünce ve inanç birliğini oluşturan ve toplumsal yapıyı güçlendiren en güçlü ortak bağlardandır. Dil; vatan gibi millet gibi bayrak gibi bizi bir arada tutan yegane unsurdur.
Hiçbir millet yoktur ki dili olmadan yaşayabilsin. Ayakta kalabilsin. Nasıl ki egemenliğin bilakaydüşşart yani kayıtsız şartsız temsilcisi Millet ise milletin de varlığından bahsedebilmek için dil temel taştır.
Bir elin nesi var iki elin sesi var.
Türkçenin kaç milyon konuşucusu vardır? Tahminleriniz var mı? 80 Milyon, 100 Milyon? 200 Milyon?
Bugün kimi istiklalini kazanmış kimi başka milletlerin boyundurluğunda yaşayan 300 Milyon Türk yani 300 milyon Türkçe konuşan vardır. Bugün Adriyatik'ten Çin Seddi'ne konuşarak anlaşabileceğiniz tek dil üstad Oktay Sinanoğlu'nun deyimiyle Türkçedir.
Çin'de bir banknotun üstünde ya da Bosna Hersek'te gömülen bir ölünün bedeninde Türkçeye rastlanır.
Zira Avrupa'da müslüman demek Türk demektir.
Sakarya'daki Boşnak nüfusunun yoğunluğu bilinir. 90'lı yıllardaki etnik soykırımda
Sırplar işgalde ne soruyordu biliyor musunuz?
Jest'ele Turkski yani sen Türk müsün? Türkçe mi konuşursun?
Pek iyi Bulgaristan'dan gelen soydaşlarımız neden gelmek mecburiyetinde bırakıldı dersiniz. Yine
Adlarında,sokaklarında Türkçeyi yaşatmaya bu dili korumaya ant içtikleri için.
Bugün onlarca ulusun yaşadığı Çin'de neden Uygur Türklerine sistematik işkence ediliyor dersiniz?
Pek tabi Türkçe konuştukları, Türkçe hayal ettikleri, Türkçe düşünüp Türkçe söyledikleri için.
Eğer Türk iseniz bu dilin kıymetini bilmelisiniz. Zira bu dil kaybolursa necip milletimiz de dünyanın mazlum halklarının adalet ışığı da yok olacak.
Dünyada 5000 dil, yüzlerce ülke olabilir. Ama başka Türkiye yok. Dilinizi korumadan,himaye etmeden vatanınızı da himaye edemezsiniz. Yozlaşmış bir dil düşünün. Böyle bir dille neyi başarabilirsiniz? Kendisini ifade edemeyen, başkalarını anlamayan yığınlara dönüşmek mi istersiniz? Yoksa insan olmanın ilk tezahürü olan düşünebilmek eyleminin öznesi mi olmak istersiniz? Seçim sizin.
Ya yarısı yabancı dilden yarısı Türkçeden yarım bir dille amel edeceksiniz. O zaman söyleyeyim yarım imam dinden yarım doktor candan yarım dil de vatandan eder. Siz vatanınızın tapusu olan dilinizi terk ederseniz işgallerin en zoru olan kültür işgalinin işbirlikçisi olacaksınız.Kültürümüzü var eden dilimiz yabancı sözcüklerle işgal edilirken ne kadar Türk kalabiliriz?
Belki fiziki kurtuluşu sağlamak için silahlarımız bize yetebilir. Ama işgal edilen beyinlerimiz olduğunda ne yapabiliriz?
Gençler sözüm size... Farkında mısınız? Dünya farklı bir yere evrilmekte. Ve bu dünya artık düşünmeyene yer vermemekte. Düşünmek için okumak, konuşmak, dinlemek ve yazmak gerekmekte. Tüm bunlar içinse ana dilinizi ananızın ak sütü gibi içmeli kana kana çoşkuyla bu dili var eden atalarınızın sözleriyle, şairlerimizin sihirli kelimeleriyle şarkıcılarımızın bulutsu sesleriyle devam ettirmelisiniz.
Başka Türkiye olmadığı gibi Başka Türkçe de yok. Sizler bu dille düşünecek bu dille sanat üreteceksiniz.
Dünyaya iz bırakmanın tek yolu olan sanatın dilini kullanacaksınız. Ana dilinize hakim olmadan bilim de yapamazsınız.
Buradan birkaç yıl içinde ayrılıp hayallerinizdeki mesleklerinize kavuşacağınız şehirlere dağılırken diliniz sizin beşikten mezara var eden yegane gücünüz olacaktır.
Türkçesiz bir Türk ruhsuz bedenden farksız kalır.Gençler... Cumhuriyetimizin mirasçısı gençler. Egemenliğin timsali gençler... Samsun'a yürüyecek,Çanakkale'de gemileri batıracak, Kıbrıs'ta hakkımızı savunacak göğsü iman dolu serhadli gençler...
Dilimizin bayramı kutlu olsun. Savlardan sagulardan ilahilerden manilerden şarkılara türkülere şiirlere mektuplara romanlara nutuklara tiyatrolara sinemalara bu dünyada bizi hüzünlendiren bize tebessüm ettiren ne varsa bunları Türkçeye borçlu olduğumuzu unutmamalı ve Türkçeye olan bu borcu sanatla bilimle ödeyebileceğimizi unutmayalım. Vatan için ölmek de var fakat borcunuz yaşamaktır...
Bugün 26 Eylül 2019.
Ulu Önder Atatürk'ün başkanlığında toplanan Birinci Dil Kurultayı'nın yıl dönümünde, sizlerle birlikte olmaktan ve düzenlenen bu anlamlı etkinliği sunmaktan mutluluk duyuyorum.
Bir iletişim aracı olarak dil, yurttaşlar arasında duygu, düşünce ve inanç birliğini oluşturan ve toplumsal yapıyı güçlendiren en güçlü ortak bağlardandır. Dil; vatan gibi millet gibi bayrak gibi bizi bir arada tutan yegane unsurdur.
Hiçbir millet yoktur ki dili olmadan yaşayabilsin. Ayakta kalabilsin. Nasıl ki egemenliğin bilakaydüşşart yani kayıtsız şartsız temsilcisi Millet ise milletin de varlığından bahsedebilmek için dil temel taştır.
Bir elin nesi var iki elin sesi var.
Türkçenin kaç milyon konuşucusu vardır? Tahminleriniz var mı? 80 Milyon, 100 Milyon? 200 Milyon?
Bugün kimi istiklalini kazanmış kimi başka milletlerin boyundurluğunda yaşayan 300 Milyon Türk yani 300 milyon Türkçe konuşan vardır. Bugün Adriyatik'ten Çin Seddi'ne konuşarak anlaşabileceğiniz tek dil üstad Oktay Sinanoğlu'nun deyimiyle Türkçedir.
Çin'de bir banknotun üstünde ya da Bosna Hersek'te gömülen bir ölünün bedeninde Türkçeye rastlanır.
Zira Avrupa'da müslüman demek Türk demektir.
Sakarya'daki Boşnak nüfusunun yoğunluğu bilinir. 90'lı yıllardaki etnik soykırımda
Sırplar işgalde ne soruyordu biliyor musunuz?
Jest'ele Turkski yani sen Türk müsün? Türkçe mi konuşursun?
Pek iyi Bulgaristan'dan gelen soydaşlarımız neden gelmek mecburiyetinde bırakıldı dersiniz. Yine
Adlarında,sokaklarında Türkçeyi yaşatmaya bu dili korumaya ant içtikleri için.
Bugün onlarca ulusun yaşadığı Çin'de neden Uygur Türklerine sistematik işkence ediliyor dersiniz?
Pek tabi Türkçe konuştukları, Türkçe hayal ettikleri, Türkçe düşünüp Türkçe söyledikleri için.
Eğer Türk iseniz bu dilin kıymetini bilmelisiniz. Zira bu dil kaybolursa necip milletimiz de dünyanın mazlum halklarının adalet ışığı da yok olacak.
Dünyada 5000 dil, yüzlerce ülke olabilir. Ama başka Türkiye yok. Dilinizi korumadan,himaye etmeden vatanınızı da himaye edemezsiniz. Yozlaşmış bir dil düşünün. Böyle bir dille neyi başarabilirsiniz? Kendisini ifade edemeyen, başkalarını anlamayan yığınlara dönüşmek mi istersiniz? Yoksa insan olmanın ilk tezahürü olan düşünebilmek eyleminin öznesi mi olmak istersiniz? Seçim sizin.
Ya yarısı yabancı dilden yarısı Türkçeden yarım bir dille amel edeceksiniz. O zaman söyleyeyim yarım imam dinden yarım doktor candan yarım dil de vatandan eder. Siz vatanınızın tapusu olan dilinizi terk ederseniz işgallerin en zoru olan kültür işgalinin işbirlikçisi olacaksınız.Kültürümüzü var eden dilimiz yabancı sözcüklerle işgal edilirken ne kadar Türk kalabiliriz?
Belki fiziki kurtuluşu sağlamak için silahlarımız bize yetebilir. Ama işgal edilen beyinlerimiz olduğunda ne yapabiliriz?
Gençler sözüm size... Farkında mısınız? Dünya farklı bir yere evrilmekte. Ve bu dünya artık düşünmeyene yer vermemekte. Düşünmek için okumak, konuşmak, dinlemek ve yazmak gerekmekte. Tüm bunlar içinse ana dilinizi ananızın ak sütü gibi içmeli kana kana çoşkuyla bu dili var eden atalarınızın sözleriyle, şairlerimizin sihirli kelimeleriyle şarkıcılarımızın bulutsu sesleriyle devam ettirmelisiniz.
Başka Türkiye olmadığı gibi Başka Türkçe de yok. Sizler bu dille düşünecek bu dille sanat üreteceksiniz.
Dünyaya iz bırakmanın tek yolu olan sanatın dilini kullanacaksınız. Ana dilinize hakim olmadan bilim de yapamazsınız.
Buradan birkaç yıl içinde ayrılıp hayallerinizdeki mesleklerinize kavuşacağınız şehirlere dağılırken diliniz sizin beşikten mezara var eden yegane gücünüz olacaktır.
Türkçesiz bir Türk ruhsuz bedenden farksız kalır.Gençler... Cumhuriyetimizin mirasçısı gençler. Egemenliğin timsali gençler... Samsun'a yürüyecek,Çanakkale'de gemileri batıracak, Kıbrıs'ta hakkımızı savunacak göğsü iman dolu serhadli gençler...
Dilimizin bayramı kutlu olsun. Savlardan sagulardan ilahilerden manilerden şarkılara türkülere şiirlere mektuplara romanlara nutuklara tiyatrolara sinemalara bu dünyada bizi hüzünlendiren bize tebessüm ettiren ne varsa bunları Türkçeye borçlu olduğumuzu unutmamalı ve Türkçeye olan bu borcu sanatla bilimle ödeyebileceğimizi unutmayalım. Vatan için ölmek de var fakat borcunuz yaşamaktır...
Yorumlar
Yorum Gönder