Ana içeriğe atla

Sevgililer Gününe İthafen



     Bugün 12 Şubat Salı , sabah uyandığımda Le Parisua Gazetesini elime aldım. Şöyle bir göz gezdirdim . Verona Şehrindeki Juliet'in evi yine dolmuş taşmış . Sevgililer günü yaklaştığını anımsadım birden . Paristeki evimde olacağım bu yıl belki burada kutlarız diye düşünüp , bir ay öncesinden uçak biletimi alıp gelmiştim . Olacaklardan habersiz...Hazırlıklara biraz erken başlamış olmalıyım . Ama bilirsin her şeyin eksiksiz ve en güzel olmasını isterim. Yarın son birkaç eksik için Şanzelize Caddesine çıkıp alışverişimi tamamlarım meraklanma .Burada kaldığım günler boş durmadım seveceğin bir sürü kitap ve dergi aldım . Onları okumak ve tahlil etmekle meşgulüm şu aralar .Bir de sabah kahvelerimizi içtiğimiz kış bahçesini düzenledim . Çiçeklerimiz bakımsızlıktan solmuş bilirsin ben bu çiçek işini hiç çözemedim. Çiçek açtıramıyorum ne kalbimde ne de saksıda :) ve sevdiğin sallanan sandalyeyi oraya getirdim belki son kez şiir okumak istersin diye... 14 Şubat için güzel planlarım var . Geçenlerde arkadaşım Louis'den bir davet aldım . Yine boş durmamış ve bizim ne kadar sanat- edebiyat meraklısı olduğumuzu bildiği için bir sergi düzenleyecekmiş sonrasında ise küçük bir parti ... Louis'i yalnız bırakmak istemeyeceğini biliyorum ve çizimlerini ikimizde çok merak ediyoruz . Belki sonrasında artık klasikleşmiş Eyfel Tower'da gün batımını seyrederiz . Böylece bir 14 Şubatı daha birlikte geçirmiş olabiliriz . Biliyorum biz 14 Şubatları pek sevmeyiz daha çok yıl dönümlerine özen gösterir ve her yıl genel bir değerlendirmede bulunuruz . Amacımız her zaman olduğu gibi birlikte olmak. Bu mektubumun arkasında senin için ayırtmış olduğum gemi biletlerin var. Marsilya üzerinden seyahat etmeyi sevdiğini bildiğim için uçak yerine gemi tercih ettim umarım rahat edersin . Aaa bu arada senden bir isteğim olacak Marsilya Çileği getir lütfen . 14 Şubat için hazırladığım pastayı birlikte süsleriz , şimdiden iyi yolculuklar bu mektubu okuduğunda yola yeni çıkmış olacaksın lütfen beni haberdar et ...


                                                                                                                  Roza
                                                                                                                Paris,2019



En son ne zaman mektup aldınız veya en son ne zaman mektup yazdınız? Sanırım uzun yıllar olmuştur . Sosyal Medya bizi esir aldığından beri bazı geleneklerden uzak kaldık . Ama ben hala mektup yazmayı çok seviyorum . Zaman zaman hayali karakterler üzerinden mektuplar yazarım :) İşte bu mektubumda onlardan biri 14 Şubat Sevgililer Günü olması münasebetiyle aklıma Verona Şehrindeki Juliet'in evi geldi . Hepiniz yakından tanırsınız . Hani İngiliz Edebiyatında aşklarıyla tanınan Romeo ve Juliet . Evet onlardan bahsediyorum. İtalya'da evi olduğu tahmin edilen bu yerde her yıl Şubatın 14'ünde yüz binlerce kalbi kırık , mucize bekleyen , aşk ve sevgi isteyen herkes buraya gelir ve Juliet'e mektup yazarmış .Tuhaf olan şey şu ki: Bu mektuplar cevaplanıyor :) Evet evet cevaplanıp sahibine teslim ediliyor . Bunu tabiki Juliet yapmıyor:) Juliet'in sekreterleri tayin edilen kişiler tarafından özenle okunup cevaplanıyor . Bilmiyorum bu hikayeyi duymuş muydunuz ? Bana oldukça ilginç geldi . Sizlerle de paylaşmak istedim. Ben mektubumu Fransa'da yazmak istedim . Çünkü Paris'in yeri bende çok ayrı. Orası adeta estetiğin ve aşkın ülkesi bence. Belki bir 14 Şubatta bu mektubumdaki hayallerimi gerçekleştirebilirim.  Sizler de mektup yazıyor musunuz sevdiğiniz insanlara yada bu yazı üzerine bende bir mektup yazayım diye düşündünüz mü? Yorumlarınızı bekliyorum ... :)

Yorumlar

  1. Mektubunuzu çok beğendim çok güzeldi.İnsanları aynı duygular birleştiriyor arada yüzyıllar olmasına rağmen.Bence bu aşk gibi bir mucize.Mektup yazmaya gelince eskiden insanlar hislerini açığa vurmak, sevdiklerine ulaşmak için yazardı ama sanki artık mektub, alıcıya ulaşmadan gizlemek ve saklamak aşkı,sevinci,kederi,yalnızlığı...Güzel yazılarınızın devamını diliyorum

    YanıtlaSil
  2. Bu güzel yorumunuz için teşekkür ederiz :) Evet , mektup yazma geleneği zaman içinde değişmelere uğradı ancak bu geleneği sürdürenlerden olmanız dileğiyle... yazılarımızın devamı için takipte kalınız :)

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Yabancılara Türkçe Öğretimi Etkinliklerim

WORDWALL Tanışma ŞİMDİKİ ZAMAN IYOR A1   Şimdiki Zaman RESİM&KELİME Gelecek Zaman EMİR KİPİ SINIFTAKİ NESNELER A1 Nesneler Genel   Renkler Sayılar Günler  Hâ l ekleri  BEDENİMİZİ TANIYALIM-DEMBA BA  KİŞİ ZAMİRLERİ   AYLAR MEVSİMLER A1.GENEL TEKRAR SAAT KAÇ? Meyveler Yer Edatları Yer Edatları 2 Yer Edatları (ALTINDA-ÜSTÜNDE-İÇİNDE) Meslekler Meslekler Resim Bulmaca Geniş Zaman Fiil& Resim Tüm kipler&şahıs ekiyle cümle kurma oyunu   Zamire uygun şahıs ekini bulma KAHOOT 1. TANIŞMA    Tanışma 2 2. Gelecek Zaman 3. İsim Cümleleri 4. Saat 5. İyelik Eki 6. Akrabalar 7. Şimdiki ZAMAN 8. Temel Sıfatlar 9. Belirli Geçmiş Zaman 10. Ev 11. Meslekler 12. Meslekler 2 13. Sayılar Kıyafetler https://prezi.com/view/tOWmW7wpExPsq8hw2Zvr/ ZAMAN  https://padlet.com/2ogretmen1kitap/zaman

Okumamı Atatürk Emretti/Beyaz Zambaklar Ülkesi’nde

Beyaz Zambaklar Ülkesi’nde Atatürk’ün emriyle çevrilmiş ve tüm eğitim camiasına önerdiği; öğrencilerin ve öğretmenlerin okumasını emrettiği bir kitaptır. Kitabın adından mülhem Beyaz Zambaklar Ülkesi : soğuk iklimi ve coğrafyasında bolca yetişen zambakları ile ünlü Finlandiya’dır . Finlandiya 19.yüzyıldaki İsveç ve Rus işgali sonrası geç kavuştuğu bağımsızlığına rağmen bugün öğretmenleri sayesinde eğitimin dünyadaki öncüsü ve refah seviyesi yüksek olan ülkelerden biri haline gelmiştir. Finlandiya eğitim sistemi birçok ülkeye model ve -uygulanmasa dahi- Türk Eğitim sistemine de ilham olmuştur.   ''Tarih bazı milletlerin ve devletlerin feci sonlarını yazdığı gibi, bazı devletlerin ve milletlerin ilerleme ve yükselmesini yazmak için de parlak sayfalar açmaktadır.'' Bu kitapta; eğitim öncüsü Snelman’ın bir medeniyeti eğitimle, kültürle ve çalışmayla tüm Fin halkının müşterek katılımıyla nasıl inşa ettiğine ve Finlandiya’nın gerçek hikayesine şahitlik edece...

3 GÜNDE 500 SAYFA? - KAFAMDA BİR TUHAFLIK

Okumak konusunda tembel olduğumu düşünürüm.Kitapçıların,sahafların,kütüphanelerin yalnızca ince belli kitaplarına uzanırdı elim hep şimdiye dek.Peki çoğu kitabı sonuna gelmeden bırakırken, üç günde beş yüz sayfayı nasıl okuyuverdim? Önceki yazılarımızda okuma alışkanlığını kazanmanın yollarından ve bizim okumak için neler yaptığımızdan bahsetmiştik.Aslında okumak için temel gereksinim güdüleyici bir eser bulmaktır.Eğer şuana dek okumakla pek aranız yoksa sizi çağıran doğru kitaptan başla-ma-dığınızdandır. Küçükken İstanbul'da geçen yıllarımda şehrin sonu gelmez gürültüsü ve büyüleyici büyüklüğü hakkında düşünürdüm.Sokak,okul ve aile üçleminde herkes gibi karakter çizerdim kendime ergenliğimde. Şehir ve ben de büyümeye devam ettik.Düşünmeye hep devam ettim.Çoğu şeyi anlamlandıramazdım bazan. Sözün özü: Kafamda bir Tuhaflık vardı. Bir tavsiye üzeri elime aldığım Orhan Pamuk'un Kafamda Bir Tuhaflık romanındaki Mevlut karakteri bugüne kadar kendimi aradığım karakterle...