Ana içeriğe atla

Sezai Karakoç'un Gözüyle Yunus Emre


     Sezai Karakoç , Türk edebiyatına ve bilhassa Türk şiirine katkılarıyla önemli bir isim olmuştur. Tabiki şiir dışında hikâye , deneme , piyes , çeşitli konularda inceleme , edebiyat yazıları vardır. Eserleri içinde inceleme kitapları büyük öneme sahiptir ; çünkü bunlar Sezai Karakoç'un fikir ve düşüncelerine ışık tutan eserlerdir.   Mevlana , Mehmet Akif ve bugün inceleyeceğimiz olan Yunus Emre eserleriyle edebiyatımıza katkıda bulunmuştur. Daha önce Mehmet Akif hakkında yazmış olduğu düşünceleri blogumda paylaşmıştım gerçekten dil ve üslup olarak harika bir eserdi . Şimdi Yunus Emre kitabından biraz bahsedelim.

   Yunus Emre monografisi iki bölümde ele alınmış. İlk kısımda yaşadığı çevreye bağlı incelemeler ve tespitler , ikinci bölümde ise Sezai Karakoç'un Yunus Emreden seçtiği şiirlerden bazıları yer almaktadır. Eserde , yanmış yıkılmış bir Anadolu manzarasının tam ortasında müjdelenen bir karakter olarak tasvir edilen Yunus Emre vardır.13. yüzyıl Anadolusu Haçlıların ve Moğolların saldırılarıyla tahrip olmuş , ekonomik olarak bozulmuş , sosyal yapının ise onarılması zor yapılar almasından dolayı insanlarımız zor duruma düşmüştür. Yunus , bu yaraların olduğu dönemde Anadolu'nun ortasında tarih sahnesine çıkmıştır. İslamın verdiği alt yapı , sevgi ve hoşgörü ile toplumun yapısını ve insanlığı düzeltmek için çabalar.

   Yunus Emre'nin kendinden sonraki dönemleri de kuşatacak ruh zenginliğine ve ufka sahip olmasına rağmen , ısrarla belli bir çizgi içerisine hapsedilmeye çalışılmasını kötü niyetlilerin zorlaması olarak düşünüyor Sezai Karakoç.
Onun şiir anlayışı , insanda ölüm ötesi ve metafizik bir duygu uyandırır ve bunun ardına Allah sevgisini yerleştirir. Şiirlerinin konusu itibariyle tasavvufi bir imaj çizen Yunus Emre , dili ile Anadolu'nun görmüş olduğu en saf en temiz Türkçe ile eserlerini verir.Türkçe onun dilinde dupduru bir su gibidir: Parlak , anlaşılır ; fakat coşkun .
     
                Ete kemiğe büründüm
                Yunus diye göründüm

mısraları , tasavvufun vahdet-i vücud ve devriye anlayışını gözler önüne seriyor.
Yunus Emre'nin duru saf , fakat derin manalı şiirleri , kendinden sonrakileri özellikle tasavvuf çevresini çok etkilemiş ve bu durum onun adını kullanan birçok şairin ortaya çıkmasına yol açmıştır. Sezai Karakoç'un gözünden Yunus Emre dikkate değer bir eser birçok yazardan okumuşsunuzdur elbette bir de Sezai Karakoçtan okumaya ne dersiniz ? 😊


   İyi Okumalar

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Yabancılara Türkçe Öğretimi Etkinliklerim

WORDWALL Tanışma ŞİMDİKİ ZAMAN IYOR A1   Şimdiki Zaman RESİM&KELİME Gelecek Zaman EMİR KİPİ SINIFTAKİ NESNELER A1 Nesneler Genel   Renkler Sayılar Günler  Hâ l ekleri  BEDENİMİZİ TANIYALIM-DEMBA BA  KİŞİ ZAMİRLERİ   AYLAR MEVSİMLER A1.GENEL TEKRAR SAAT KAÇ? Meyveler Yer Edatları Yer Edatları 2 Yer Edatları (ALTINDA-ÜSTÜNDE-İÇİNDE) Meslekler Meslekler Resim Bulmaca Geniş Zaman Fiil& Resim Tüm kipler&şahıs ekiyle cümle kurma oyunu   Zamire uygun şahıs ekini bulma KAHOOT 1. TANIŞMA    Tanışma 2 2. Gelecek Zaman 3. İsim Cümleleri 4. Saat 5. İyelik Eki 6. Akrabalar 7. Şimdiki ZAMAN 8. Temel Sıfatlar 9. Belirli Geçmiş Zaman 10. Ev 11. Meslekler 12. Meslekler 2 13. Sayılar Kıyafetler https://prezi.com/view/tOWmW7wpExPsq8hw2Zvr/ ZAMAN  https://padlet.com/2ogretmen1kitap/zaman

Okumamı Atatürk Emretti/Beyaz Zambaklar Ülkesi’nde

Beyaz Zambaklar Ülkesi’nde Atatürk’ün emriyle çevrilmiş ve tüm eğitim camiasına önerdiği; öğrencilerin ve öğretmenlerin okumasını emrettiği bir kitaptır. Kitabın adından mülhem Beyaz Zambaklar Ülkesi : soğuk iklimi ve coğrafyasında bolca yetişen zambakları ile ünlü Finlandiya’dır . Finlandiya 19.yüzyıldaki İsveç ve Rus işgali sonrası geç kavuştuğu bağımsızlığına rağmen bugün öğretmenleri sayesinde eğitimin dünyadaki öncüsü ve refah seviyesi yüksek olan ülkelerden biri haline gelmiştir. Finlandiya eğitim sistemi birçok ülkeye model ve -uygulanmasa dahi- Türk Eğitim sistemine de ilham olmuştur.   ''Tarih bazı milletlerin ve devletlerin feci sonlarını yazdığı gibi, bazı devletlerin ve milletlerin ilerleme ve yükselmesini yazmak için de parlak sayfalar açmaktadır.'' Bu kitapta; eğitim öncüsü Snelman’ın bir medeniyeti eğitimle, kültürle ve çalışmayla tüm Fin halkının müşterek katılımıyla nasıl inşa ettiğine ve Finlandiya’nın gerçek hikayesine şahitlik edece...

3 GÜNDE 500 SAYFA? - KAFAMDA BİR TUHAFLIK

Okumak konusunda tembel olduğumu düşünürüm.Kitapçıların,sahafların,kütüphanelerin yalnızca ince belli kitaplarına uzanırdı elim hep şimdiye dek.Peki çoğu kitabı sonuna gelmeden bırakırken, üç günde beş yüz sayfayı nasıl okuyuverdim? Önceki yazılarımızda okuma alışkanlığını kazanmanın yollarından ve bizim okumak için neler yaptığımızdan bahsetmiştik.Aslında okumak için temel gereksinim güdüleyici bir eser bulmaktır.Eğer şuana dek okumakla pek aranız yoksa sizi çağıran doğru kitaptan başla-ma-dığınızdandır. Küçükken İstanbul'da geçen yıllarımda şehrin sonu gelmez gürültüsü ve büyüleyici büyüklüğü hakkında düşünürdüm.Sokak,okul ve aile üçleminde herkes gibi karakter çizerdim kendime ergenliğimde. Şehir ve ben de büyümeye devam ettik.Düşünmeye hep devam ettim.Çoğu şeyi anlamlandıramazdım bazan. Sözün özü: Kafamda bir Tuhaflık vardı. Bir tavsiye üzeri elime aldığım Orhan Pamuk'un Kafamda Bir Tuhaflık romanındaki Mevlut karakteri bugüne kadar kendimi aradığım karakterle...