Kendini Gerçekleştirmiş Kehanet Kitabı: Metal Fırtına

İlk basım yıllarında kendi türünde bir ilk ve işlediği konu bakımından tartışmalı olması dolayısıyla Metal Fırtına; iki yazarla yazılmış, beş seri devam etmiş, kitabın serisinin üçüncü bölümünden sonra yazarların iki farklı kurguyla iki farklı senaryo ile sonuçlandırdığı kendine özgü bir politik kurgu kitabıdır.  

Karakterleri

Gökhan isimli bir askerin gözünden anlatılan hikaye, okuyucusunu sarmal ve etkili kurgu düzeni ile olayların içine çekiyor. Gökhan bir özel harekat askeri ve geçmişine dair tek bilinen -çocukluğundan beri - kara kuvvetlerimizin kuruluş tarihi sayılan M.Ö:259 yılında Hun Hakanı Mete’nin ordusunu eğitmekte kullandığı yöntemler ile birebir uygulanarak eğitildiği. Ne ailesi ne sevgilisi kaybedecek bir şeyi yok. Tam bir bordo bereli, tam bir fedai. Tek bağlılığı: Devlet’i.

Karanlık adam: Aslında tüm bu savaşı kurgulayan, Türkiye ve Amerika’yı savaşın eşiğine getiren adam. Tam bir düşman.
Kitabın sonunda yaşadıkları ve yaşatılan olay ismi bakımıyla manidar.

Recep Tayyip Erdoğan : Evet yanlış okumadınız. Kitabı tartışmalı kılan noktalardan birisi de dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’a romanda değinilmesi. Kendisine bir eleştiri ya da övgü getirilmese de Amerika’nın Irak Harekatı sonrası takındığı tavır ve aynı yıllara denk gelen çuval hadisesi kitabın zaten çıkış noktalarından bir tanesi.
Romanda halkı yatıştırması olası bir infiali önlemesi başarılı aktarılmış. Kitapta derin devlete desteği o günlerde çok eleştirilirse de bir kehanet olarak görülen Amerikan-Türk savaşı yıllar sonra Suriye’de bugün örtülü olarak gerçekleşti. Ve benzer olaylar yaşandı. Kitaptan yaklaşık on üç yıl sonra.  

Bunlar dışında

Gökhan’ı Özel Kuvvetler’e kabul eden ustası, şehirde savaşa tanıklık etmiş halk, üç büyüklerin gayrinizami harpte kullandığı taraftarlar, diğer ülkelerin yöneticileri ve Gökhan’ın olaylar sarmalında karşılaştığı karakterler romanda kısada olsa kendine yer buluyor. 

Konusu

Yukarda da aslında biraz değindiğim gibi Irak Harekatı sonrası savaşın Türkiye’ye sıçraması olası bir Türk-Amerikan savaşında olabileceklere değiniliyor. Kim kazanıyor kim kaybediyor okuyunca siz karar verin.  

Anafikri

Aslında vaktiyle söylenmiş atasözümüz özetliyor bunu: Ayıdan post gavurdan dost olmaz diye.
Kısaca ülkelerin mandater anlayışlar ile yönetilemeyeceği kalkınmanın milli birlik ve beraberlikle çok çalışmayla olabileceğini güvenliğimizi uluslararası paktlar ile korumanın günümüzde göründüğü gibi mümkün olmadığını bu yüzden siyasi çekişmeleri bırakarak ülke kalkınmasına çalışmamızı güçlü olmamızı öğütleyen başarılı bir politik kurgu romanı.

Artısı+Eksisi

Daha çok artılarına değindiğim romanın bir eksiği aslında biraz da içeriği dolayısıyla kız arkadaşlara öneremiyor oluşumdu. Yer yer çok fazla değinilen teknik terimler, silah ve mühimmat isimleri okumaya yeni başlamış ve bu alana ilgisi olmayan kitapseverleri sıkabilir.Yine de sabredip okunmalı diyorum.

 İyi okumalar.