İsminden de anlaşılacağı üzere; islamiyet ve zamanın düşünce tarzları , kısa kısa ancak yoğun bir şekilde yazılmış pasajlar eşliğınde açıklanmıştır.
Özellikle Kapitalizm, komünizm ve bunların yanında az da olsa budizm , maniheizm ve benzerlerinin eksikliklerini yanlışlarını açıklayan ve İslam'ın üstünlüğünü gösteren bölümler dikkat çekici . Daha çok kitabın baş kısımlarında bu tartışmalar yer alıyor . Hristiyanlık ve Yahudilik ile ilgili karşılaştırmalar yapmış ve edebi bir üslupla İslam'ın yerini ve önemini vurgulamış.
İslam dininin genel prensiplerinin edebi bir dille anlatıldığı bu muazzam eserde karşılaştırmada ve terimleri ustalıkla kullanması Sezai Karakoç'un donanımlı bir şair , yazar olduğunu bana bir kez daha hissettirdi.Yazılarda Sosyolojiden , felsefeden ve İslami İlimlerden etkiler bulmanız olasıdır. Ezan sesi ile çan sesi arasındaki ayrımı size aktarmak istiyorum :
"Her sabah , daha gün doğmadan , aynı dakikada Minarelerin dairevi basamaklarından tırmanan binlerce mümin ... Düşündükçe içimi tuhaf bir heyecan kaplıyor . Dünya'nın her yerinde müminler göğü, sırrı, gerçeği fethe gidiyor.Bir kaleye tırmanan kahramanlar gibi...
Ya çan?Evet çan , kör, sağır korkunç bir alet . Bir şairimizin motifleri çerçevesinden , çanlar çalınca insanın aklına dehlizler ,labirentler geliyor. Kapkara hayaletler , gizli cinayetler ,karanlıklarda boğazlanan insanlar ,Roma zulmü..."
Bu edebi betimlemelerj hayranlık uyandırıyor . Bunlar dışında kitap bölümlerden oluştuğunu ifade etmiştim . Parça parça ayrılması kitabı okutulması kolay hale getiriyor . Çok kısa bir kitap çabuk bitmesi dezavantajı olabilir . Alıp okumanızı tavsiye ederim, keyifli okumalar 😊
Yorumlar
Yorum Gönder