Ana içeriğe atla

YENİ BLOG YENİ KAPI VE BENDENİZ

Başlamadan önce bir kitaptan ilhamın bir filmden ilhamın insanların hayatlarında yeni ufuklar açtığını hatırlatmak istiyorum.Bakmayın siz söylenenlere; sözlükte ikinci manasının boş laf, yalan söz olduğu edebiyatın gücü,sanılanın çok üstünde.
Sanat insanın Tanrı’ya benzeme arzusu mudur? Mükemmellik, estetik kaygı, dış-görünüş? Tüm bunlar sizin için ne ifade ediyor? Ya da üstad Mimar Sinan için ne anlamı vardı düşündük mü?
O öyle bir ustad ki her eserine bir kusur koyar Allah’ın kusursuzluğunu anarmış.

Sanat demiştik.
Teşbihlere, mübalağalara , başvurarak onunla onu açıklamaya çalışmam yersiz. Sanat kendisinin şifresidir.
Biliyorum konudan konuya atlamış gibi gözüküyorum ama beynimizin tasarımı bize bu şekilde çalışmayı güdülüyor. Neden-Sonuç değil sonuç-neden eksenli çalışıyor bio-makine.
O yüzden evvela kafa şişirmelerim için kusura bakmayın hani derler ya ‘’Bunu da yazmasaydım çıldıracaktım.’’



 



 

İşte sanatın evi, piramidi, ocağı. İşte dizmeye doyamadığımız yapı taşları. Tabiatıyla birçok sanat dalı birbiri içre doğar bazılarını yazamadık çünkü bir bu kadar daha var. Ben de yazmaya yaşam karşısında sığındığımız liman sanatın şefkatli ve tutkulu kollarında sevda sözleri tüttürmek hevesiyle aniden başladım.Bir sabah uyandım ve mülhim bir şair yoluna ben de çıktım.
Mimari ile İlişkim; İbn-i Haldun coğrafya kaderdir der. İsmet Özel ne diyordu amentüsünde : ‘’ bu sözün sözler içinde bir yeri vardır.’’ Biz İsmet Özel gibi bilek damarlarımızı kesecek cesareti kendimizde bulamadık. Şimdilik ona bir virgül koyalım ve Haldun’un bu sözünü açalım.Bu söz hem beşeri ilimleri hem ispatlı pozitif bilimleri kapsar niteliktedir. İnsanın yaşadığı yer şekilleri ,içinde asırlardır bulunduğu iklimi, dönenceye göre konumu ile kendinden olmayanla kaderi yönden ayrışır. Bir de kader birliği yaptıkları vardır ki onlar aynı havayı soluduğu, aynı kıza aşık olduğu ,aynı toprağın tohumlarıdır. İşte acısı ve mutluluğu bir olan topluluğa halk denir. Bu halkın yarattığı, teşekkül ettirdiği veyahut içine doğduğu cemiyet eğer Anadolu ise bu tasvir etmeye çalışacağım ortam bir magazin mecmuası gibi kımıl kımıl olur. O halkın içinde ne hikayeler ne yaralar bağlıdır bir bilseniz. Unsur içre unsur; unsur üstünde unsur.  Kültürler ,çatışmalar, uyuşmalar, göçler,yarını asla bugünkü gibi bırakmayan tercihler; seçimler/vazgeçimler.


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Yabancılara Türkçe Öğretimi Etkinliklerim

WORDWALL Tanışma ŞİMDİKİ ZAMAN IYOR A1   Şimdiki Zaman RESİM&KELİME Gelecek Zaman EMİR KİPİ SINIFTAKİ NESNELER A1 Nesneler Genel   Renkler Sayılar Günler  Hâ l ekleri  BEDENİMİZİ TANIYALIM-DEMBA BA  KİŞİ ZAMİRLERİ   AYLAR MEVSİMLER A1.GENEL TEKRAR SAAT KAÇ? Meyveler Yer Edatları Yer Edatları 2 Yer Edatları (ALTINDA-ÜSTÜNDE-İÇİNDE) Meslekler Meslekler Resim Bulmaca Geniş Zaman Fiil& Resim Tüm kipler&şahıs ekiyle cümle kurma oyunu   Zamire uygun şahıs ekini bulma KAHOOT 1. TANIŞMA    Tanışma 2 2. Gelecek Zaman 3. İsim Cümleleri 4. Saat 5. İyelik Eki 6. Akrabalar 7. Şimdiki ZAMAN 8. Temel Sıfatlar 9. Belirli Geçmiş Zaman 10. Ev 11. Meslekler 12. Meslekler 2 13. Sayılar Kıyafetler https://prezi.com/view/tOWmW7wpExPsq8hw2Zvr/ ZAMAN  https://padlet.com/2ogretmen1kitap/zaman

Okumamı Atatürk Emretti/Beyaz Zambaklar Ülkesi’nde

Beyaz Zambaklar Ülkesi’nde Atatürk’ün emriyle çevrilmiş ve tüm eğitim camiasına önerdiği; öğrencilerin ve öğretmenlerin okumasını emrettiği bir kitaptır. Kitabın adından mülhem Beyaz Zambaklar Ülkesi : soğuk iklimi ve coğrafyasında bolca yetişen zambakları ile ünlü Finlandiya’dır . Finlandiya 19.yüzyıldaki İsveç ve Rus işgali sonrası geç kavuştuğu bağımsızlığına rağmen bugün öğretmenleri sayesinde eğitimin dünyadaki öncüsü ve refah seviyesi yüksek olan ülkelerden biri haline gelmiştir. Finlandiya eğitim sistemi birçok ülkeye model ve -uygulanmasa dahi- Türk Eğitim sistemine de ilham olmuştur.   ''Tarih bazı milletlerin ve devletlerin feci sonlarını yazdığı gibi, bazı devletlerin ve milletlerin ilerleme ve yükselmesini yazmak için de parlak sayfalar açmaktadır.'' Bu kitapta; eğitim öncüsü Snelman’ın bir medeniyeti eğitimle, kültürle ve çalışmayla tüm Fin halkının müşterek katılımıyla nasıl inşa ettiğine ve Finlandiya’nın gerçek hikayesine şahitlik edece...

3 GÜNDE 500 SAYFA? - KAFAMDA BİR TUHAFLIK

Okumak konusunda tembel olduğumu düşünürüm.Kitapçıların,sahafların,kütüphanelerin yalnızca ince belli kitaplarına uzanırdı elim hep şimdiye dek.Peki çoğu kitabı sonuna gelmeden bırakırken, üç günde beş yüz sayfayı nasıl okuyuverdim? Önceki yazılarımızda okuma alışkanlığını kazanmanın yollarından ve bizim okumak için neler yaptığımızdan bahsetmiştik.Aslında okumak için temel gereksinim güdüleyici bir eser bulmaktır.Eğer şuana dek okumakla pek aranız yoksa sizi çağıran doğru kitaptan başla-ma-dığınızdandır. Küçükken İstanbul'da geçen yıllarımda şehrin sonu gelmez gürültüsü ve büyüleyici büyüklüğü hakkında düşünürdüm.Sokak,okul ve aile üçleminde herkes gibi karakter çizerdim kendime ergenliğimde. Şehir ve ben de büyümeye devam ettik.Düşünmeye hep devam ettim.Çoğu şeyi anlamlandıramazdım bazan. Sözün özü: Kafamda bir Tuhaflık vardı. Bir tavsiye üzeri elime aldığım Orhan Pamuk'un Kafamda Bir Tuhaflık romanındaki Mevlut karakteri bugüne kadar kendimi aradığım karakterle...