Ana içeriğe atla

Rasim Özdenören-Müslümanca Düşünme Üzerine Denemeler



Merhaba sevgili okurlarım , sizlere Rasim Özdenören'den bir kitap paylaşmak istiyorum . Yazarın bu kitabı denemelerinden oluşmakta 4 bölümden oluşuyor 70'li ve 80'li yılların başında yazmış olduğu denemelerin derlemesidir. Gayet sade ve anlaşılır bir dille müslümanlar için önem arz eden sorunlara ve sorulara değinmiştir.

Kitapta genel olarak durulan problemler ; Yazarımız Batılı ve Müslüman kafa yapısının ayrımını yapmaktadır çoğu yazısında .Çünkü batılı ve Müslüman kafa yapılarının dünyaya farklı pencerelerden baktığını söyler .

 "Batı insanı islamı reddederken bilinçli bir tutum halindedir.Batılılaşmış insanın tutumu ise bir kör inanç halinde belirmektedir. Batılı neyi , niçin reddettiğinin bilincindedir. Batılılaşmış insan ise sadece anlamadığı için reddeder."  ifadesini kullanır .
Aynı zamanda müslümanların karşısına çıkarılan problemlerin düzmece olduğundan hepsinin çıkar çatışması için birer oyun mahiyetinde olduğu ve bu oyunu ancak ve ancak birlik olup ve gerçekten müslümanca bir hayat sürerek galip gelebileceğimizden bahsetmektedir. Gerçekten de öyledir yazarımız öngörü sahibi müslümanca yaşamaya önem veren bir insan. 
   
   Günümüzde kendisine müslümanım diyenlerin çoğu çağın gözüyle islama bakarlar. Bilim diye verilen hadise yeni bir "din" olarak peşin dogmalarımızın arasına karıştırılınca , bu yeni doğmaların bile islamiyeti reddedemeyeceği görme hevesi çoğu müslümanın böyle bir bakış açısını benimsemesine yol açmıştır.Günümüz müslümanlarına kazandırılmak istenen yanlışlığın biri budur. Bu bakış açısının da gizlediği temel fikir şöyledir . Önemli olan bilimdir ve bilimin değerlendirilmesidir. Oysa müslüman , çağın gözüyle İslam'a bakmaz , islam'ın gözüyle çağa bakar. 

 Ve günümüzün temel sorunu olan ihtiyaç duymadığımız malları yine de yanımızda bulunsun diye almamızı kapitalist baskının dayatmalarına yenik düşmek olarak anlatıyor. Müslümanların bu kapitalist düzenden kurtulmasını ise " Bir lokma , bir hırka " telkini'nin işlevsel hale getirilmesi ile hayat bulacağını söyler .

 Her kim olursak olalım okuyup anlayıp , bilmek gerek çünkü insan en çok bilmediğine düşmandır. .. 😊'

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Yabancılara Türkçe Öğretimi Etkinliklerim

WORDWALL Tanışma ŞİMDİKİ ZAMAN IYOR A1   Şimdiki Zaman RESİM&KELİME Gelecek Zaman EMİR KİPİ SINIFTAKİ NESNELER A1 Nesneler Genel   Renkler Sayılar Günler  Hâ l ekleri  BEDENİMİZİ TANIYALIM-DEMBA BA  KİŞİ ZAMİRLERİ   AYLAR MEVSİMLER A1.GENEL TEKRAR SAAT KAÇ? Meyveler Yer Edatları Yer Edatları 2 Yer Edatları (ALTINDA-ÜSTÜNDE-İÇİNDE) Meslekler Meslekler Resim Bulmaca Geniş Zaman Fiil& Resim Tüm kipler&şahıs ekiyle cümle kurma oyunu   Zamire uygun şahıs ekini bulma KAHOOT 1. TANIŞMA    Tanışma 2 2. Gelecek Zaman 3. İsim Cümleleri 4. Saat 5. İyelik Eki 6. Akrabalar 7. Şimdiki ZAMAN 8. Temel Sıfatlar 9. Belirli Geçmiş Zaman 10. Ev 11. Meslekler 12. Meslekler 2 13. Sayılar Kıyafetler https://prezi.com/view/tOWmW7wpExPsq8hw2Zvr/ ZAMAN  https://padlet.com/2ogretmen1kitap/zaman

Okumamı Atatürk Emretti/Beyaz Zambaklar Ülkesi’nde

Beyaz Zambaklar Ülkesi’nde Atatürk’ün emriyle çevrilmiş ve tüm eğitim camiasına önerdiği; öğrencilerin ve öğretmenlerin okumasını emrettiği bir kitaptır. Kitabın adından mülhem Beyaz Zambaklar Ülkesi : soğuk iklimi ve coğrafyasında bolca yetişen zambakları ile ünlü Finlandiya’dır . Finlandiya 19.yüzyıldaki İsveç ve Rus işgali sonrası geç kavuştuğu bağımsızlığına rağmen bugün öğretmenleri sayesinde eğitimin dünyadaki öncüsü ve refah seviyesi yüksek olan ülkelerden biri haline gelmiştir. Finlandiya eğitim sistemi birçok ülkeye model ve -uygulanmasa dahi- Türk Eğitim sistemine de ilham olmuştur.   ''Tarih bazı milletlerin ve devletlerin feci sonlarını yazdığı gibi, bazı devletlerin ve milletlerin ilerleme ve yükselmesini yazmak için de parlak sayfalar açmaktadır.'' Bu kitapta; eğitim öncüsü Snelman’ın bir medeniyeti eğitimle, kültürle ve çalışmayla tüm Fin halkının müşterek katılımıyla nasıl inşa ettiğine ve Finlandiya’nın gerçek hikayesine şahitlik edece...

3 GÜNDE 500 SAYFA? - KAFAMDA BİR TUHAFLIK

Okumak konusunda tembel olduğumu düşünürüm.Kitapçıların,sahafların,kütüphanelerin yalnızca ince belli kitaplarına uzanırdı elim hep şimdiye dek.Peki çoğu kitabı sonuna gelmeden bırakırken, üç günde beş yüz sayfayı nasıl okuyuverdim? Önceki yazılarımızda okuma alışkanlığını kazanmanın yollarından ve bizim okumak için neler yaptığımızdan bahsetmiştik.Aslında okumak için temel gereksinim güdüleyici bir eser bulmaktır.Eğer şuana dek okumakla pek aranız yoksa sizi çağıran doğru kitaptan başla-ma-dığınızdandır. Küçükken İstanbul'da geçen yıllarımda şehrin sonu gelmez gürültüsü ve büyüleyici büyüklüğü hakkında düşünürdüm.Sokak,okul ve aile üçleminde herkes gibi karakter çizerdim kendime ergenliğimde. Şehir ve ben de büyümeye devam ettik.Düşünmeye hep devam ettim.Çoğu şeyi anlamlandıramazdım bazan. Sözün özü: Kafamda bir Tuhaflık vardı. Bir tavsiye üzeri elime aldığım Orhan Pamuk'un Kafamda Bir Tuhaflık romanındaki Mevlut karakteri bugüne kadar kendimi aradığım karakterle...