Ana içeriğe atla

UÇURTMA AVCISI- KHALED HOSSEINI

   Son zamanlarda okuduğum en acıklı ve anlamlı kitaptı.Özellikle Emir ve Hasan'ın durumu ile Emir'in Hasan'a yaptığı kötülüklerden yıllar geçtikçe pişmanlık duyması ve bunun psikolojisinden çıkamaması Emir'in vicdan azabı çekmesine neden oluyor . Aynı zamanda ülkedeki rejim değişikliği ile büyük sıkıntılar çekmesi ve kitabın sonlarına doğru Emir'in gerçeklerle yüzleşmesi büyük merak uyandırarak okumama neden oldu 


   Kitapta Afganistan'ın işgali ile zarar görmüş mağdur edilmiş bir halk görüyoruz .Kabilde yaşayan 2 arkadaş Emir ve Hasan' ın başından geçenlere bir bakalım şimdi ... Bunlar sütkardestirler .Emir zengin varlıklı bir babanın oğlu Hasan ise Emir'in babasının yakın dostu aynı zamanda onların hizmetkarıdır. Ülkede sevilmeyen Hazara topluluğuna mensuptur bu yüzden sevilmezler . Hasan okuma yazma bilmez Emir arasıra yazdığı hikayeleri arkadaşına okur.O yıllarda Kabil'de her yıl uçurtma şenliği düzenlenirdi. Çocuklar için uçurtma uçurmak başlı başına bir eğlence idi ve tabiki uçurtma avcıları....
    Iki arkadaş bu şenlikler katıldılar. Yarışmayı Emir kazanır ve Hasan verdiği sözde durarak uçurtmayı bulmaya gider .Aradan uzun zaman geçer fakat Hasan hala ortada yoktur Emir endiselenir ve sokaklarda aramaya başlar .Zengin, kendisini beğenmiş kötü bir çocuk olan Assef'in Hasan' ı dövüp zorla uçurtmayı almaya çalıştığını görür bu durumu görünce onu o halde bırakıp korkarak uzaklaşır .

   Bu olanlardan sonra Emir utancından Hasan' ın yüzüne bakamaz ve onu evden göndermek için çeşitli yollara başvurur hırsızlıkla suçlar Emir'in babası bu durumu affetse de Hasan' ın babası bu utançla yaşayamayacağını söyleyip ordan giderler .

   Sovyet işgali başlayınca Emir ve babası ülkeyi terk eder ve Kaliforniyaya yerleşirler.Yıllar geçer Emir büyür yıllarca babasının söylediği yalanları öğrenir . Yani Hasanla süt kardeş olmadığını öğrenir . Hasan' ın evli ve bir oğlu olduğunu duyar .

    Hasan ülkedeki çatışmalar sırasında ölür  . Oğlu yetimhaneye verilir orada köle gibi çalıştırılır . Bunları öğrenen Emir yetimhaneye gider ve yetimhanenin sahibinin Assef olduğunu öğrenir . Cocukken yıllarca kaçtığı olaydan bu sefer kaçmaz ve Hasan' ın oğlunu oradan alır birlikte Kaliforniyaya giderler . Ona ucurtma uçurmayı öğretir . Tıpkı babası Hasan ile bir zamanlar oynadıkları gibi ...


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Yabancılara Türkçe Öğretimi Etkinliklerim

WORDWALL Tanışma ŞİMDİKİ ZAMAN IYOR A1   Şimdiki Zaman RESİM&KELİME Gelecek Zaman EMİR KİPİ SINIFTAKİ NESNELER A1 Nesneler Genel   Renkler Sayılar Günler  Hâ l ekleri  BEDENİMİZİ TANIYALIM-DEMBA BA  KİŞİ ZAMİRLERİ   AYLAR MEVSİMLER A1.GENEL TEKRAR SAAT KAÇ? Meyveler Yer Edatları Yer Edatları 2 Yer Edatları (ALTINDA-ÜSTÜNDE-İÇİNDE) Meslekler Meslekler Resim Bulmaca Geniş Zaman Fiil& Resim Tüm kipler&şahıs ekiyle cümle kurma oyunu   Zamire uygun şahıs ekini bulma KAHOOT 1. TANIŞMA    Tanışma 2 2. Gelecek Zaman 3. İsim Cümleleri 4. Saat 5. İyelik Eki 6. Akrabalar 7. Şimdiki ZAMAN 8. Temel Sıfatlar 9. Belirli Geçmiş Zaman 10. Ev 11. Meslekler 12. Meslekler 2 13. Sayılar Kıyafetler https://prezi.com/view/tOWmW7wpExPsq8hw2Zvr/ ZAMAN  https://padlet.com/2ogretmen1kitap/zaman

Okumamı Atatürk Emretti/Beyaz Zambaklar Ülkesi’nde

Beyaz Zambaklar Ülkesi’nde Atatürk’ün emriyle çevrilmiş ve tüm eğitim camiasına önerdiği; öğrencilerin ve öğretmenlerin okumasını emrettiği bir kitaptır. Kitabın adından mülhem Beyaz Zambaklar Ülkesi : soğuk iklimi ve coğrafyasında bolca yetişen zambakları ile ünlü Finlandiya’dır . Finlandiya 19.yüzyıldaki İsveç ve Rus işgali sonrası geç kavuştuğu bağımsızlığına rağmen bugün öğretmenleri sayesinde eğitimin dünyadaki öncüsü ve refah seviyesi yüksek olan ülkelerden biri haline gelmiştir. Finlandiya eğitim sistemi birçok ülkeye model ve -uygulanmasa dahi- Türk Eğitim sistemine de ilham olmuştur.   ''Tarih bazı milletlerin ve devletlerin feci sonlarını yazdığı gibi, bazı devletlerin ve milletlerin ilerleme ve yükselmesini yazmak için de parlak sayfalar açmaktadır.'' Bu kitapta; eğitim öncüsü Snelman’ın bir medeniyeti eğitimle, kültürle ve çalışmayla tüm Fin halkının müşterek katılımıyla nasıl inşa ettiğine ve Finlandiya’nın gerçek hikayesine şahitlik edece...

3 GÜNDE 500 SAYFA? - KAFAMDA BİR TUHAFLIK

Okumak konusunda tembel olduğumu düşünürüm.Kitapçıların,sahafların,kütüphanelerin yalnızca ince belli kitaplarına uzanırdı elim hep şimdiye dek.Peki çoğu kitabı sonuna gelmeden bırakırken, üç günde beş yüz sayfayı nasıl okuyuverdim? Önceki yazılarımızda okuma alışkanlığını kazanmanın yollarından ve bizim okumak için neler yaptığımızdan bahsetmiştik.Aslında okumak için temel gereksinim güdüleyici bir eser bulmaktır.Eğer şuana dek okumakla pek aranız yoksa sizi çağıran doğru kitaptan başla-ma-dığınızdandır. Küçükken İstanbul'da geçen yıllarımda şehrin sonu gelmez gürültüsü ve büyüleyici büyüklüğü hakkında düşünürdüm.Sokak,okul ve aile üçleminde herkes gibi karakter çizerdim kendime ergenliğimde. Şehir ve ben de büyümeye devam ettik.Düşünmeye hep devam ettim.Çoğu şeyi anlamlandıramazdım bazan. Sözün özü: Kafamda bir Tuhaflık vardı. Bir tavsiye üzeri elime aldığım Orhan Pamuk'un Kafamda Bir Tuhaflık romanındaki Mevlut karakteri bugüne kadar kendimi aradığım karakterle...